Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Nisan ayı faiz kararını yüzde 46 olarak açıkladı. Bu açıklamanın ardından gözler banka kredilerine çevrildi. 14 Mart’ta yüzde 62 olan ihtiyaç ve yüzde 55 olan ticari kredi, 18 Nisan’da yüzde 70 ve 61 olarak kendini revize etti. “Bu faizle sanayici ayakta kalır mı?” diyen Dünya Gazetesi yazarı Naki Bakır, şunları kaydetti:
“İçeride bazı siyasilere yönelik operasyonlarla 19 Mart’ta başlayan, nisanın ilk haftasında ABD’nin açıkladığı şok gümrük tarifesi ile dünyada büyüyen ticaret savaşları ile daha da artan gerilim ve ekonomide belirsizlik süreci Merkez Bankası’nın faiz indirim sürecini tersine çevirirken, bankaların mevduat ve kredilere uyguladığı faiz oranları da hızla yükseldi hem tüketim hem üretimin finansmanı pahalandı.
Aralık ayından itibaren başlattığı kademeli indirimlerle politika faizini yüzde 50’den martta yüzde 42,5’e kadar indirmiş olan Merkez Bankası, ortaya çıkan kırılganlık nedeniyle nisan ayında yeniden artırarak yüzde 46’ya çıkarmak zorunda kaldı. Artan kırılganlık ve belirsizliğin damgasını vurduğu bu sürecin ilk beş haftasında içeride bankacılık sektörünün ortalama mevduat faizleri vadeye göre 7 puana varan, ortalama kredi faizleri de türlere göre 8 puana yaklaşan artışlar kaydetti.
Mevduat faizleri özellikle 3 aydan kısa vadeler ile bir yıl ve daha uzun vadelerde arttı. Kredilerde ise özellikle tüketicilerin en yaygın biçimde başvurduğu ‘ihtiyaç’ kredisi ve küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) ile büyük işletmelerin yatırımlarının finansmanı açısından önem taşıyan ‘ticari’ kredilerin faizlerinde hızlı bir yükseliş yaşandı.
Mayıs ayında faiz toplantısı yapmayacak olan Merkez Bankası’nın haziran toplantısında gelişmeleri değerlendirerek faiz kararı alması bekleniyor. Siyasi ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak faizin yönünün ne olacağı konusunda şu an belirsizlik ve muğlaklık hâkim.
MEVDUAT FAİZİNDE SON DURUM
Merkez Bankası’nın haftalık bazda belirlediği faiz verilerinde süreç öncesi olarak 14 Mart verisi baz alındığında, bankacılık sektörü ortalamasında mevduata verilen yıllık basit faiz bir aya kadar vadede yüzde 47,98, üç aya kadar vadede yüzde 49,91, altı aya kadar vadede yüzde 42,87, bir yıla kadar vadede yüzde 37,32, bir yılın üzerindeki vadelerde de yüzde 48,35 düzeyinde bulunuyordu. Sektörden derlenen son verinin tarihi olan 18 Nisan itibarıyla ise ortalamada yıllık basit faiz bir ay vadede yüzde 52,11’ye, üç ay vadede yüzde 55,68’e yükselirken, altı ay vadede yüzde 42,12 oldu. Ortalama yıllık faiz bir yıla kadar vadede yüzde 51,34’e, bir yıldan uzun vadede de yüzde 43,51’e yükseldi.
Anılan beş haftalık dönemde sektör ortalaması yıllık basit faiz oranı bir ay vadede 4,79, üç aya kadar vadede 5,77 puan, bir yıla kadar vadede 7,03 puan, bir yıldan uzun vadede 6,19 puan artarken, altı aya kadar vadede 0,75 puanlık bir düşüş yaşandı. Bu durumun, bankaların bir yandan kısa vadede dövize yönelişe bağlı olarak fon kaybı yaşamama, belirsizliğin azalacağı beklentisiyle orta vadede maliyetleri artırmama ve aynı zamanda uzun vadeyi özendirme yaklaşımından kaynaklandığı tahmin ediliyor.
1 MİLYON TL MEVDUATIN GETİRİSİ
Mevduat faizlerinde beş haftalık dönemde yaşanan hızlı değişimle 1 milyon TL’lik bir mevduat hesabının stopaj düşülmüş ortalama aylık getirisi bir ay vadede 33.520,27 liradan 36.866,71 liraya, üç ay vadede 34.868,63 bin liradan 38.899,73 liraya yükselirken, altı ay vadede süreç öncesi 29.950,27 lira olan aylık getiri ise bir miktar düşerek 29.426,30 TL oldu.
Bir yıl vade ile açılan hesabın dönem getirisi ise 32 bin 494 liradan 37 bin 649,33 liraya yükseldi. Mevcut faiz ve stopaj oranlarının aynı kalacağı varsayılsa; bir yıl vade ile açılan mevduat hesabı dönem sonunda stopaj düşüldükten sonra 451.649,33 TL getirirken, bu dönemde sürekli bir ay vade ile çevrilen mevduatın bir yıldaki bileşik getirisi 544.104,29 TL, üç ay vadede çevrilenin 488.776,21 TL ve altı ay vadede çevrilenin yıllık bileşik getirisi de 391.695,97 TL olacak.
İHTİYAÇ KREDİSİ FAİZİ YÜZDE 70’İ AŞTI
Haftalık verilere göre tüketicilerin en sık başvurduğu ve pastada en büyük paya sahip olan ihtiyaç kredilerinde 14 Mart’ta yüzde 62,73 olan bankaların ortalama yıllık basit faiz oranı, 18 Nisan itibarıyla yüzde 70,58’e yükseldi. Aynı dönemde ortalama yıllık faiz taşıt kredisinde yüzde 41,46’dan yüzde 43,47’ye yükseldi.
Sektör ortalamasında konut kredilerinin yıllık basit faizi ise daha çok kamu bankalarının etkisiyle yüzde 39,63’ten yüzde 39,59’a geriledi. 14 Mart-18 Nisan arasındaki beş haftalık dönemde ihtiyaç kredisi ortalama yıllık faizi 7,85 puanla en çok yükselen oldu. Bu dönemde taşıt kredilerinin ortalama yıllık faizi de 2,01 puan yükselirken, ortalama konut kredisi faizlerinde 0,04 puanlık bir düşüş yaşandı.
SANAYİCİ YÜZDE 61’LE BORÇLANACAK
Piyasalarda iç ve dış şokların etkisiyle iklimin bozulduğu beş haftalık dönemde ekonominin üretim ayağının fonlanması işlevi gören ticari kredilerin faizi de belirgin biçimde yükseldi. Bankacılık sektörü ortalamasında ticari kredilerin 14 Mart itibarıyla yüzde 55,20’ye kadar inmiş olan yıllık basit faizi, İBB yöneticilerine yönelik operasyonun ardından 21 Mart’ta yüzde 57,98’e çıktı, izleyen hafta yüzde 60,4’e, nisanın ilk iş haftasında yüzde 63,58’e kadar yükseldi. 4-11 Nisan haftasında yüzde 60,51’e çekilen ortalama ticari kredi yıllık faiz oranı, 18 Nisan itibarıyla da yüzde 60,99 düzeyinde oluştu.
BU FAİZLE SANAYİCİ AYAKTA KALIR MI?
Sanayiciler nisan ayında 250 baz puanlık indirimle politika faizinin yüzde 40’a ineceğini beklerken, iç siyaset ve küresel ekonomide ortaya çıkan akut olumsuz gelişmeler üzerine başlayan dövize atak üzerine kurları bastırmak için yüklü miktarda rezerv eriten Merkez Bankası politika faizini de yüzde 46’ya yükseltmek zorunda kaldı.
Merkez Bankası’nın gecelik fonlama faizi ise 25 Nisan itibarıyla yüzde 48,55’e yükseldi. Temmuz 2023’te uygulamaya konulan yeni ekonomik program kapsamında faiz artırım süreci sonunda politika faizinin yüzde 50’ye ulaştığı Mart 2024’te yüzde 48,57 olan Merkez Bankası’nın gecelik borç verme faizi aralık ayında başlayan indirim süreci sonunda politika faizinin yüzde 42,5’e indiği bu yılın mart ayında aynı seviyelerdeydi.
Yüksek enflasyon ve yüksek faiz ortamında ayakta kalmaya çalışan sanayide aralıkta faiz indirim süreci ile başlayan canlanma, oluşan yeni olumsuz koşulların direnci ile karşı karşıya kaldı. İşletmelere kaynak sağlayarak büyüme ve yatırım fırsatlarını finanse eden ticari kredi faizlerinin düşmek bir yana yükselen düzeyi firmaların faaliyetlerini sürdürebilmesi, yeni projelere adım atabilmesi ve piyasa koşullarına uyum sağlayabilmesini güçleştiriyor, özellikle ihracata dönük çalışanların dış pazarlardaki rekabet gücünü zayıflatıyor”
Kaynak: ODA TV